17 Aralık 2010 Cuma

SAKLAMBAÇ

     Bu hafta Lısa Gardner'ın 2008 yılında New York Times Bestseller olan kitabı "Saklambaç"dan söz etmek istiyorum. Kitabı hemen hemen bir yıl evvel okumuştum. Kitabı gördüğümde, kitaba dair bir çok ayrıntıyı anımsadığımı fark ettim. Dolayısıyla bu hafta bu kitabı yazmaya karar verdim.
     Massachusetts'teki terk edilmiş bir akıl hastanesinin bahçesinde ortaya çıkan mumyalanmış altı cesetle kitap başlıyor. Bu başlangıç okuyucuların ilgisini çekmek için yeterli oluyor. Kitabın bundan sonrası bir anda bitiveriyor ve insan gerçekten bitmesini istemiyor. Bobby Dodge adlı dedektif, öleli ve toprak altına gireli yıllar olmuş bir katilin peşine düşüyor ve tek ipucu ölü bir kadının boynunda asılı. Annabelle Granger'in hayatı saklanmakla geçmiştir.Sürekli yollarda geçen çocukluğu yeni şehirler ve sahte kimliklerle birbirine karışmıştı. Ancak ailesinin neden ya da kimden kaçtığını asla öğrenememişti. Ta kki yerin altından üzerinde kendi isminin yazılı olduğu bir ceset çıkarılana kadar.. Dodge için Annabella esrarını çözmenin tek yolu vardır, eski sevgilisi D.D. Warren ile çalışmak. Kitabın sonuda bu katil Annabella'nın öz amcası çıkar, yeğenine tutku derecesinde bağlı olan adam diğer altı kızı da yeğenine benzediği için kaçırdığı kitabın sonunda ortaya çıkar.
    Gerilim yüklü açılış sayfalarından şaşırtıcı sonuna kadar temponun hiç azalmadığı Lisa Gardner en derin ve karanlık korkularımıza kadar iniyor. Ta ki saklanacak bir yer kalmayana dek... Benim severek, beğenerek okuduğum bir kitaptı, ilgi çekici ve sürükleyici anlatımı benim merakımı son sayfalara kadar ayakta tutmayı başardı. Bu yüzden "Saklambaç" tavsiye edeceğim kitapların başında yerini aldı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder