24 Ocak 2011 Pazartesi

KUSURSUZ / SARA SHEPARD

"Sevimli Küçük Yalancılar Kusursuz" adlı kitap 5 yakın arkadaşın sıra dışı dostluğunu konu alıyor. Günün birinde bu arkadaşlar Toby adlı çocuktan kendilerini gözetledikleri için intikam almak istiyor ve bir plan yapıyorlar. Toby korkutmak için onun evinin önünde havai fişek atıyorlar ve bu yanlışlıkla onun kız kardeşinin kör olmasına sebep oluyor. Çünkü, havai fişeği atan Alison bu sırada Toby'nin üvey kız kardeşine tecavüz ettiğini görüyor. Fakat bu sırada Toby de Alison'un fişek attığını görüyor. Sonuçta, Toby suçu üstüne alıyor ve Alison hapse girmekten kurtuluyor yani ikisi de birbirinin sırrını saklıyor. Fakat Toby ıslah evinden çıktığında, Alison esrarengiz bir şekilde öldürülüyor. Diğer 4 arkadaşta Alison'un ölümüyle A. diye birinden tehdit mesajları alıyor. Bu mesajlar çoğunlukla kendi hayatlarıyla ilgili oluyor. Mesela, Spencer kız kardeşinin sevgilisini elinden alıyor ve bunu kız kardeşine itiraf etmek zorunda, Emily, Maya adlı arkadaşıyla öpüşüyor ve bunu diğer arkadaşlarına söylemeli, yoksa tüm bunları onlara A. söyleyecek... Kitabın sonunda katilin ve A.'nın Toby olmadığı polisler tarafından kanıtlanıyor. Peki ama A. ve Alison'u katili kim? Bu sorunun cevabını yazar okuyuculara bırakmış, yani kitabın sonunda da katil açıklanmamış.
benim kitap hakkında ki düşüncelerime gelince; ben sonu biz okuyuculara bırakılan kitapları ya da filmleri sevmiyorum. Bana göre kitap yoruma açık olmamalı, sonuç açık bir şekilde belirtilmelidir. Çünkü, 400 sayfalık bir kitabı okumak için zaman harcıyoruz ve sonuçta biz okuyucuları memnun etmeli diye düşünüyorum. Neticede bu kitabı okumanızı tavsiye etmiyorum, belki insan okurken kitabın sonunu merak ediyor ama sonuç en azından benim için tam bir hayal kırıklığı ile sonuçlanıyor.

7 Ocak 2011 Cuma

Alacakaranlık, Yeniay, Tutulma, Şafak Vakti

    Alacakaranlık, Yeniay, Tutulma, Şafak Vakti; bu dört kitapta Stephnıe Meyer'a aittir, yazar dört kitabında da benzer konuların üzerinde durmuş. Kısaca, bu eserlerde vampir olan Edward'ın Bella ile olan aşkı konu alınmıştır. İlk kitap olan Alacakaranlık'ı okuduğum da kitaptan etkilenmiştim. Farklı bir konuyu işlediği için kitap ilgimi çekmişti. Sonuçta ikinci kitabı da çıkınca hiç düşünmeden aldım. Fakat, üçüncü kitabı Tutulma'ya geldiğim de sürekli aynı konuların üzerinde durulması beni kitaptan uzaklaştırdı. Çünkü, yazarın hep aynı konuyu sabit bir dil ile anlattığını gördüm ya da yazarın diline, anlatımına ve konuya alıştığım için bu şekilde düşündüm.  İlk üç kitabı alıp okuduktan sonra, Şafak Vakti olan serinin son kitabını da aldım. Fakat bu kitabı bitiremeden bıraktım. (galiba bugüne kadar bıraktığım tek kitap) Çünkü, yazarın işlediği konu hep aynıydı ve hiç bir şekilde kitaba farklı yaklaşım açısı getirememişti. Kitaplar genel olarak bakıldığında ilgi çekici bulunabilir fakat dört kitabı da arka arkaya okuyunca insana sıkıcı geliyor.
   Kitapların filminin de olduğunu belirtmek isterim. Benim fikrime göre filmleri izlemek yerine, kesinlikle kitapların okunmasını tercih ederim Çünkü filmler de kitapta geçen güzel sözcükler kaybolabiliyor, ancak kitapta da filmde olan görsellik olmuyor. Dolayısıyla tercih sizin, eğer görselliği seviyorsanız filmi, kelimelerin ahengini tercih ediyorsanız kitabı tercih etmelisiniz. Benim oyum kitaptan yana..